24 Temmuz 2022 Pazar

PARİS-----MÜNİH TREN HATTINDA GEZDİKLERİMİZ GÖRDÜKLERİMİZ

Paris'te 1 hafta gezip, sonra da trenle Münih'e gitme fikrimiz taaa kıştan başlamıştı. Eşimin ucuz uçak, tren, müze gibi bilumum yerlere kıştan uygun bilet alması, o tarihlerde bana "ayy erkenden ne gerek var" dedittirse de günü ve saati gelince, güncel bilet fiyatlarını görünce "Amaniiiin" diye sevindirdi. 

İstanbul'dan Paris'e, Antalya'ya giden uçak bileti fiyatına gitmenin keyfiyle yola çıktık.

Paris havalimanına indik, ordan ........ metrosuna geçerek Ger De Est tren istasyonuna geldik.
Otelimiz gara çok yakın olan Paris Oteli idi. Bunu seçmemizin nedeni hem merkezi otel olması, daha sonra buradan trene binip Münih'e geçeceğimizden lokasyon bakımından güzel bir seçimdi.

Bizim İstanbul'daki akbil gişeleri gibi yerden önce tek kullanımlık biletler aldık. Sonra ki günlerde eşim haftalık kart aldı. Bu kart ile tüm Paris'i sorunsuz ve de sınırsız gezdik. 

Gar De Est  garından otele yürüyerek geldik. Hemen ilk günün heyecanıyla ne yapabiliriz diye düşünerek, sırtımızı ............ garına alıp kendimizi aşağı doğru yürüyerek salınca bir de ne görelim. Sen nehri boylu boyunca karşımızda .  Sen nehrinin kıyısından ilk günü Eyfel'i görme heyecanıyla yürümeye başladık. Nerdeyse ............ km yol ama yeni yerler keşfetmek adına güzel bir yer.

Gar De Est 'den Sen nehrine yürüme yolunda göze ilk çarpan yol kenarlarında pislik içinde yatan insanlar, bir sürü zenciler ve insan sefaleti. 

Bu gelişmiş bir ülkeye yakışmayan bir görüntü. 
Sen nehri boyunca yürüyerek, eyfel kulesine vardık. Eyfel kulesi yapım hikayesi.

Sen nehri kenarından ............... teknelere binerek akşam saatinde güzel bir tekne seyahati yaptık. özellikle teknenin yan kıyısına binerseniz daha yakından her yeri görebiliyorsunuz


Kızım da uyanan ilk intiba. Sokaklar ne kadar pis 

Paris Sen nehri kenarında yürüyüş yapmak, hangi mevsimde olursanız olun, en güzel yapılan aktivite.
Yürürken sokak müzisyenleri, banklarda oturup birşeyler yiyenler, renkli kişilikler, değişik insan profilleri hepsini görebilirsiniz.
Yürüme rotanızda Pont Des Arts denen bir köprüyü de geçiyorsunuz. Burada asma kilit taktıkları için turistlerin de cazibe merkezi. 
Bu köprüler, kilit takılarak sonsuz aşkların sembolü olarak nitelendiriliyor. Acaba bu kiliti takip birbirine bağlanan evli, çoluk çocuklu olan var mıdır? Yoksa ayrılıp kiliti nehre atan. Sadece güzel turistik bir görüntü. 
Sen nehri kenarı, resim yapan, müzik dinleyen, internette gezinen kişilerin muhakkat yer bulabileceği hoş bir alan. Yürüme yolu üzerinde kartpostallar, posterler ve hediye eşya satanları da görürsünüz.
Kısaca aslında burası öğleden sonrayı geçirmek isteyenler için aslında çok güzel bir rota.
Biz de akşam saatine yaklaşmasına rağmen, ki Paris'te hava saat gece 23.00'de kararıyor. O bakımdan güneş geçdikten sonra yürüyüşü tercih edebilirsiniz.

 Nehir kenarındaki en önemli eserlerden biri de Notre Dame. Yürüyerek oraya daha sonra ziyaret edeceğiz, bugün tekne ile önünden geçelim diye şöyle bir uzaktan bakarak, Esmeralda'yı ve onu çok seven Notre Dame Kamburu Qasimodo'yu hüzünle anarak teknelere doğru yürümeye devam ettik. 

Daha önce Paris'e geldiğimde sadece aklında kalan Pont Alexandre III köprüsü tüm ihtişamıyla karşımda duruyorda. Hatta 2000 senesinde yani 21 yıl evvel buraya geldiğimde bu köprünün ihtişamı gibi neden bir Galata Köprüsü yapmıyorlar diye de belediyeye de yazı yazmışlığım vardır.

Bu köprü, bir ucunda Musee des Invalides, diğer ucunda Petit Palais ile Grand Plais'i görebileceğiniz muhteşem bir köprü. Köprü üzerindeki heykel ve kabartmalar görülmeye değer. Burada düğün fotoğrafları çeken, manzaranın keyfini çıkaranlarla dolu. 

Tek kelimeyle muhteşem bir eser. 

Seine Nehri Kenarında Yürüyüş

Muhteşem köprüden sonra sizi tüp ihtişamıyla Eyfel karşılıyor. Ara sokaklardan görülen, yürüdükçe yaklaştığınızı sanıp, aslında uzak olan Eyfele yaklaştığımızda gördüğümüz hayal kırıklığı. 

Çünkü etrafını olası terör olaylarından dolayı tamamen kapatmışlar. Yine de tüm ihtişamıyla duran bir demir yığını ... Ama dünyayı başına toplayan.

Daha sonra Eyfelin kenarından bilet alarak uzunca bir sırayla tekne turlarına bindik. Yaptığımız uzun yürüyüşü bu sefer de tekneden görererek tüm Sen nehri kenarını dolaştık. Burada en keyifli yanı sen nehri kenarındaki insanların sizlere el sallaması, sizlerin de onlara el sallayarak karşılık vermesi oldu. Dolu dolu tekneler sırasıyla Sen nehri üzerinde süzülüyordu. akşam saatinde yapılacak en güzel gezi. Şiddetle tavsiye ediler.

Aynı yolu Eyfel meydanından tekrar otelimize giden metroya binerek döndük.

Otel bayağı geceleri gürültü olan bir muhitte idi. bütün gece otobüsler çalışıyor ve zenciler gündüz gibi bağırıyordu. İstanbuldan alışık olduğumuz bir sesle uyumuşuz

2 gün  meşhur Champs-Elysees yani Şanzelize caddesinden turumuza başlamak istedir. Paris'de tüm sokaklar yürüyerek gözünce anlaşılabiliyor. Birçok ünlü markanın şubesi bulunan bir cadde. Sonunda ki zafer takıyla biten renkli bir cadde.   Şöyle yol kenarı kafetaryalarda oturalım da desek yine kendimizi renkli çiçeklerle süslü Mc Donald'da bulduk. Hem birşeyler yedik, hem de gelen geçeni seyrettik. O an arayan olaydı, "sizinle konuşamayacağı, Şanzelize'deyiz caaanım " diyemedik. Sadece öyle baktık. Akşamı na yeğenimle buluştuk. Ters Köşe Restaurant bize göre çok değişik bir yere gittik. 


3 gün 
Versay Sarayı bugün kü durağımız Sabah otel yanında güzel bir kroasan ve kahve içilen bir yer vardı. orda kahvaltı yaparak, Tren ile versay'a doğru yola çıktır. 
Trendern inince saraya giden otobüslere bindik. otobüsden inince bayağı yürüme yoluyla saraya vardık. Biletlerimizi önceden istanbuldan aldığımız için direkt beklemeden içeri girdik. sarayı gezdik.

Bahçeleri gezmek istedik ama güneş altında saatlerce beklenen trene bindiğinizde sizi bihçelere sokmayıp yalandan bir tur attırdığını gördük. Saray tarihçe ve resimelri ekle

Akşam biraz dinlendikten sonra Ressamlar Tepesine doğru otobüse bindik. Burası gerçekten de görülmeye değer güzellekte bir yerdi. Finüküler ile indik. tarihçesi

indiğiniz yerde dondurmacı vardı. gül dondurma yedik. otele yürüyerek inerek pizza alarak döndik. 

  
4. gün Loure Sarayını gezdik. Mona lisa ve diğer islami eserleri görerek bir güna ayırdık. 
Akşamda ir gün evvel gezdiğimiz Versayı yaptıran kralın doğduğu sarayın şatosunda havayi fişet gösterilerini seyrettik.


5 gün yolculuğumuz Disneyland. Tarihçesi.
Pariste yaşayan yeğenimin bize göstermiş olduğu güzel bir kıyaktı. Bir sürü yere girdik. Akşam 23'de de 30 yıl sebebiyle güzel bir havayi fişet gösterisi seyrettek.

6 gün. Eyfeli gören bir tepeye gittik. sonra da paris cafeteryalarında şöyle bir kahve içelim dedikodu yapalım dedik. Kursağımızda kaldı. Yanımda olan kadın türkmüş, demek ki neymiş dikkat etmeliymiş. 

Tekrar sacre dor a gittik. Kızıma Ressamlar tepesini gösterdik. Saat 16:00 da bavullarımızı alarak trene doğru geldik. 

Münihe 4-5 saat süren bir yolculuk trenle.. inanılmaz keyifli. muhakkak tren yolculuğu yapın yurt dışında hızlı trenler çok güzel.

6 gün eyfeli gören binanın etrafı kafede oturma, türkçe konuşma dedikodu, sonra finükiler ile sacre dor dondurmacı. ordan gel otele bvullara al trene. 

 Münih'e geldik. Oğlumla buluşma.


7. gün münih meydan yürüyüşü İngiliz garden de oturma dondurma ve hamburger yeme. sonra eve dön

8. gün göller bölgesi. satoya git. satoda yürüdük. uzunyürüyüş. gölde yüzdek
9. gün evde dinlenmese. germening yürümece. 
10 gün salzbur kaleye sçkış, sebze kahvaltı. kaleye çık. kale yolu güzel. mozarjın evi. kafeler dondurma mozart çikolata.
11. engiliz bahçesi. yasak denen yerde atlayarak yüzme.
12, aytacın önerdiği yerleri gezdik. mühin meydanda oturmaca.
12. franfurt gezmesi. akraba ziyareti.
İstanbula dönüş hazırlıkları 

Hiç yorum yok: