4 Mayıs 2010 Salı

PARİS GEZİSİ



SER-TAY TURİZMCİLİK GURURLA SUNAR.
(SER-TAY BİR SERPİL-TAYFUN KURULUŞUDUR)

DÈ LA PARİS
(TELİF HAKLARI BİZE AİTTİR.İlk yurtdışı gezisi olduğu için de öyle detay filan yoktur. Sade düz bir yazı.. Sonrasında yazar profesyonelce gezi notlarını düzenleyecektir. Yani Acemilik eseri bir yazı)


Paris İ.Ö 155’te Romalılar tarafından fethedildiğinde sürekli su taşkınlarının görüldüğü Parisii kabilesinin yaşadığı küçük bir balıkçı kasabası olduğunu biz değil kaynaklar söylüyor. Biz sadece gördük.  Ortaçağda dinsel bir merkez haline gelir ve mimari şahaserler inşa edilerek gerçekten de günümüze kadar gelen güzel eserler var.  19. yüzyılda Napolyon Bonapart (ki kendisini Türkler çok iyi tanırız. Para Para Para söyleşisi bizim en çok kendimizle özleştirdiğimiz bir lafıdır zaten) kendini Fransa İmparatoru ilan ederek Paris’i dünyanın merkezi haline getirmiştir. Bu sebeple Paris; Sen nehri boyunca devam eden köprülerin inşaası (Özellikle bu köprülerden Pont Alexandır III köprüsünü muhakkak görün ve niçin bir Galata köprüsü veya Boğaz köprüsü böyle yapılmıyor diye iç geçirin. ) ve hoş tarihi binalarıyla muhakkak görülmesi gereken bir şehir olarak nitelenir. İstanbul’a gelince de eğer iyi bir gezi yapmışsanız Rüyalar Kenti olabilir diye de düşünebilirsiniz. (Özellikle yaya yapılacak Eyfel Çevresi ve Sen nehri yürüyüşü şiddetle, amaa çok şiddetle  tavsiye edilir)
Nerenin başkenti diye sormayın. Tabii ki Fransa’nın. 2 milyonun üzerindeki nüfusu ( 2000 yılında yapılmış bir gezi sırasındaki nüfus bu olabilir, sizin yazıyı okuduğunuz tarih de ne olur bilemem) ve 1200 km. yüzölçümüyle de Fransa’nın kuzeyinde yer alan önemli iş ve kültür merkezidir diye giriş bölümünü tamamladıktan sonra bizim gezi programımızı inceleyebilirsiniz.

GEZİ PROGRAMIMIZ:


- İstanbul’dan hareket.
(Sabah kalkılır, el yüz yıkanır. Havalimanına varılır. Ve de Paris’e uçulur.)

- Paris’in herhangi bir havalimanına inilir.

- Mukayese ( Paris havalimanına inilince İstanbul Atatürk Havalimanı ve Paris havalimanı arasındaki fark hissedilir. Fark derken bizim havalimanının ne kaaa güzel olduğu yönündeki fark.  Eğer ufak bir pistte iniş yapılıyorsa. Hangisi iyi diye kendi kendine sorulur. Gelince yakınlarına anlatılır.)

- Otele yerleşme. (Bu konuda herhangi bir yorumda bulunmuyoruz. Çünkü biz evde kaldık. Halamgiller ve teyzemgillerde. Sizi de ağırlarlar mı bilemedim yine)

1) Eyfel Kulesinin ziyaret edilmesi turizmcilerin önerisidir. Sanki en güzel bir yer orası imiş gibi. Halbuki bir demir yığını. Tarihçesi ise; 1889’da Evrensel Fuar’da ziyaretçilerin ilgisini çekmek için yapıldı. Yapan mühendis estetikçiler tarafından eleştirilere maruz kaldı. Kaldırılması daha masraflı olacağından kaldırılmayarak Paris’in sembolü haline geldi. (Metro : Bir Hakeim durağı)

2) Seine Nehrinde Tekne Gezintisi. (Havalar iyi olsa da olmasa da muhakkak bu geziye katılın. Hoş Fransız müzikleriyle değişik bir ortam. Tekneler eyfel kulesi yanından kalkıyor. Gel gel şimdi kalkıyor abla diye çığırtkanlıklar yok. Hoş ceketli beyler bekliyor. Ve parası hepsinin aynı, sırası gelen kalkıyor, ücr. Sabit)

3) Louvre Müzesi ( 1 gününüzü alır) (Metro durağı; Palais Royal, Louvre)

4) Notre-Dame Katedrali – Sainte Chapelle (RER: St Michel) (Metro. Cite)

5) Musee Grevin (Mumya Müzesi) Hoş, resim çektirmek için harika bir ortam. Tabiiki ünlü mumyaların yanında tiyatrocu yeteneğinizde poz verirseniz. İstanbul’a dönüşünüzde hoş görüntülü resimleriniz olur. Müzeyi gezip çıkmayın bir üst katta özel bir animasyon gösterisi var. Saatli olduğu için önceden saatlerini çıkın öğrenin sonra gezin. O gösteriyi izlemenizi öneririm. Çünkü müthiş efektlerle sizde o yolculuğun içine katılıyorsunuz.

6) Versailles Sarayı (RER. Versailles) 1 gününüzü alır. Versay sarayı bahçesinde atlı arabalarla geziye de katılın. Bahçelerin muhteşemliğini görün.

7. Arc De Triomphe (Zafer Takı) Bunun için Öncelikle Eyfel’den yukarıya Champ Elysées(Meşhur Şanzalize caddesi.) caddesini yürüyerek gelin. Yukarıdaki Zafer Takının oraya gelip üst katına çıkıp Paris’i üstten görebilirsiniz. Ayrıca Şanzalize caddesindeki cafelerde bir şey içip yakınlarınızı cepten arayıp. “Ayyy şu anda Şanzalize’deyim canım. Çay içiyorum” diyerek hava atabilirsiniz.

8. La Defense (Modern Paris) RER hattıyla La Defense durağı.

9. Pompidou Merkezi Bu konu hakkında yorumda bulunmuyorum. Ben sevmedim görülmeye değer olabilir başkalarına... Ama bu binanın bulunduğu bu bölge Les Halles bölgesi ise tam bir alışveriş merkezi. Orayı muhakkak ama muhakkak görün. Alışverişi çok hoş bir yer. Özellikle indirim zamanında iseniz zevk alacaksınız. ( METRO. Les Halles, Chatelet)

10. Jardin du Luxembourg Bahçeleri (RER. Luxemborg)

11. Sacre-Coeur (Metro, Abbesses ( daha sonra kablolu tramway) Ressamlar Tepesi. Burayı daha önce gidenler çok övmüştü. Biz gezi programına sığdıramadık. Siz görün ve bize de söyleyiniz.)KS
Yukarıdaki bölümler eşim tarafından hazırlanan tarihi mekanlar. Özellikle cadde cadde marketler, alışveriş yerlerini gezmek tabii ki ayrı bir zevk. Bunlardan da önce Disneyland’a muhakkak gidin. Bir gün az bile gelecektir. Bu çok önemli. Paris’e gidipte Disneyland’a gitmedim demeyiniz. Lütfen gidiniz.

Önemli Kısaltmalar.

RER: Bu İşaret demiryolu demektir.
M : Metro demektir.(Metro haritası her metro bilet gişesinde bulunur. İstediğiniz kadar alın. Parisliler bile buna bakmadan yolculuk yapamıyor. Tabii bu haritayı güzel kavrayabilirseniz metrodan yukarıya çıkıp söylediğimiz yerleri gezebilirsiniz. Çünkü metro orası için ayrı bir dünya. Ve İstanbul trafiğinden sonra çok hoş mekan. 2000 yılında yapılmış bu geziden sonra metro istasyonlarının no.su ve güzergahı değişmiş olabilir)
KS : Kısa keseyim bizden bu kadar demektir.

Az ve Öz değinmeye çalıştığımız Paris gezinizin çok güzel geçmesini diler, sağlıcakla dönmenizi temenni ederiz.